Şirketlerin yeni nesil müşteri segmentasyonu yapabilmelerini ve müşterilerle daha başarılı iletişim kurabilmelerini sağlayan, TRAI yapay zeka ekosisteminde yer alan girişimlerden Pivony’nin kurucusu Emre Çalışır sorularımızı yanıtladı.
– Pivony nasıl ortaya çıktı? Kısaca kendinizi ve ekibinizi tanıtabilir misiniz?
Pivony, doktora çalışmalarımın ürüne dönüşmüş versiyonu diyebilirim. Computational Social Science (Hesaplamalı Sosyal Bilim) alanındaki çalışmalarım boyunca İtalya’daki tarihi ve turistik yerlere ilişkin sosyal medya paylaşımlarını, Brexit referandumuna ilişkin referandum öncesi ve sonrasında paylaşılan 55 milyon Tweet’i ve Amerika’daki tüm eyaletlerdeki radyo konuşmalarını algoritmalarla incelerken bunun bir ürüne dönüşmesi gerektiğini fark ettim. Doktoramı tez aşamasında dondurup bir ürünleştirme ekibi kurdum ve pazarlamacılar için kullanımı birkaç klik kadar kolay ama arka planında derin teknolojiyi kullanan bulut tabanlı bir platform hayata geçirdik.
Bilgisayar mühendisi olmama rağmen her zaman yenilikçiliğe odaklandığım için birçok patent ve makalem bulunmakta. Ar-Ge odaklı ürün geliştirmenin önemine inanmaktayım. Pivony, pandemi döneminde kurulmuş bir organizasyon, dolayısıyla uzaktan çalışma ilk günden beri şirket kültürümüzde yer alıyor. Ekibimiz ağırlıklı olarak farklı ülkelerden bir araya gelen ve startup kültürünü çok seven yetenekli kişilerden oluşuyor.
– Yapay Zeka tabanlı ürün ve servisleriniz nedir? Kullanıcı firmalar tarafında ürettiği katma değeri paylaşabilir misiniz?
Sektörler ciddi bir değişim içerisinde ve bu değişim aslında müşteri segmentlerinin ve müşteri ihtiyaçlarının evrilmesinden de kaynaklanıyor. Şirketlerin “Ben zaten müşterimi tanıyorum” gibi bir motto ile hareket etmesi kısa ve uzun vadede yok olmalarına sebep olabilir. Artık sektördeki her küçük ihtiyaç için odaklanmış startup’lar kuruluyor ve yaptıkları işi mükemmel yapmak için yüksek kaliteli ürünler ve servisler sunuyorlar. Böyle bir dönemde yaşarken, Pivony şirketlere değişen tüketici ihtiyaçlarını, rekabeti, pazarı anlamayı kolaylaştırıyor. Tüketicilere ilişkin içgörü oluşturmak artık herkesin birkaç klik ile yapabileceği bir seviyeye doğru gidiyor. Tabi biz burada bütün yükü üstleniyoruz.
Sunduğumuz veri kaynaklarının çeşitliliği, büyük veri ile veriyi işleme yeteneklerimiz, doğal dil işleme ve anlama, yapay sinir ağları tabanlı dil modellerimiz ve diğer algoritmalarımız ile en etkin şekilde tüketiciyi anlamayı otomatize ediyoruz. Herhangi bir kişi, bir e-mail hesabı açma kolaylığında sistemimize kayıt olup 30 dakika içerisinde içgörüler elde etmeye başlayabiliyor. Üstelik bunu dünyadaki tüm pazarlar, tüm diller özelinde yapabiliyor.
Hedefimiz aynı zamanda içgörü oluşturmayı demokratikleştirmek. Yalnızca büyük veri ve yapay zeka yatırımı yapabilen büyük şirketlerin değil, henüz yeni girişimini kurmak üzere olan bir girişimcinin de rekabeti daha iyi anlayarak kendini pazarda doğru konumlandırmasını sağlıyoruz. Dolayısıyla çok kolay ulaşılabilir abonelik planlarımız mevcut. Pivony’i kullanan bireyler ve şirketler, yeni nesil bir müşteri segmentasyonu yapabildiklerini ve daha önceden farkında olmadıkları birçok içgörüyle gelir artışı yaşadıklarını, müşteri kaybını engellediklerini ve müşteriyle olan iletişimlerini daha başarılı yapabildiklerini bizimle paylaşıyorlar.
– Daha önce ne gibi projeler gerçekleştirdiniz? Hangi şirketlerle çalıştınız? Hedef sektörlerinizi ve alanlarınızı tarif edebilir misiniz?Başarı hikayeniz var mı?
Pivony alfa versiyonunu 2020 yılı Temmuz ayında hazır hale getirdiğimizde öncelikle Telekom sektöründen bir firma ile pilot bir çalışma yaptık ve sonuçlar çok başarılıydı. Daha sonra ürünün beta versiyonunu tamamladık ve bir e-ticaret deviyle bir çalışma yaptık. Bu gibi projeler ürünün gelişimini hızlandırdı. Beraberinde yurtdışından kullanıcıların ağırlıklı yer aldığı bir online pazar yerinde limitli bir üyelik satışa çıkardık ve Amerika’dan Avustralya’ya 40’ın üzerinde pazarlamacının Pivony üyeliği satın almasını sağladık. Onlarla yaptığımız birebir görüşmelerde duyduklarımız bizi daha çok heyecanlandırdı ve ürünü geliştirmeye son hızıyla devam ettik. Türkiye’den bir tüketici elektroniği ile PoC çalışmamızı tamamladık. Yine Türkiye’de bir banka ile çalışmaya başlıyoruz. İngiltere’nin önemli e-ticaret startup’larından biri ile şu anda PoC yapmaktayız.
Başarının sürdürülebilir olmasına çok önem veriyoruz. 2021’de edindiğimiz ilk müşterimizin 7 aydır aboneliğini yeniliyor olması ve bu ay itibariyle bir üst pakete geçmesi bizim adımıza güzel bir başarı. Türkiye’nin en büyük dijital pazarlama strateji ajanslarından biri olan bu müşterimiz artık bizi diğer firmalara da öneren bir temsilcimiz haline dönüştü. Şu anda da bir yatırım turundayız ve ürün tarafındaki validasyonu büyük ölçüde tamamladığımızı düşünüyorum. 2022 ikinci çeyreği itibariyle daha satış ve pazarlama odaklı bir dönüşüme gidiyoruz.
– Şu an üzerinde çalıştığınız, geliştirmekte olduğunuz yeni bir proje var mıdır?
Gerçek kullanıcı geri bildirimlerine göre Pivony şu anda sektördeki birçok Voice of Customer Analytics Tool’undan daha başarılı. Bu başarıyı geliştirdiğimiz diğer ürünlerde de daha geniş kitlelere yayma amacımız var. 2022 sonuna kadar ürün yelpazemizi geliştirip farklı ülkelerden kullanıcılar edineceğiz.
– Bir yapay zeka girişimi olarak Türkiye yapay zeka ekosistemini nasıl görüyorsunuz? Fırsatlar ve engelleri nasıl yorumluyorsunuz?
Pandemide kurulduğumuz için ekosistemdeki diğer şirketlerle bir araya gelme fırsatımız pek olmadı. Güzel işler yapan şirketleri görüyorum, duyuyorum. Bu şirketlerin globali hedeflediğini gördükçe de mutlu oluyorum. Pandemi İle birlikte Türkiye’deki şirketlerin hem alım gücü, hem de yeni ürünleri mevcut iş modellerine dahil etme eğilimleri azaldı. Yapay zeka ekosistemindeki şirketlerin birlikte yapacağı işbirlikleri çok değerli olabilir.
Diğer TRAI Girişim Hikayeleri’ni okumak için tıklayınız.