Otonom teknolojiler ve yapay zeka tabanlı yazılım çözümleri üzerine çalışan, TRAI yapay zeka ekosisteminde bulunan startuplardan IWROBOTX’in kurucusu Mustafa Erol sorularımızı yanıtladı.
– IWROBOTX nasıl ortaya çıktı? Kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
Üniversite yıllarında hep yeni nesil teknolojilere meraklıydım. Iwrobotx hikayesi de özünde bu merak ile başladı diyebilirim. İş hayatına girdikten sonra kendi şirketimi kurmak istedim ve bu doğrultuda 2016 -2017 yılları arasında çeşitli kurumlardan girişimcilik eğitimleri aldım. 2018 yılında ise IWROBOTX’i TÜBİTAK-1512’nin desteğini alarak ekibim ile birlikte kurdum.
– Yapay zeka tabanlı ürün ve servisleriniz nedir? Kullanıcı firmalar tarafında ürettiği katma değeri, faydayı paylaşabilir misiniz?
Cisco Inovasyon Merkezinin 2018 yılında düzenlemiş olduğu bir etkinlikte Cisco ile tanışma fırsatı yakaladık. Cisco Inovasyon Merkezi ile birlikte Cisco Network ürünleri özelinde çalışmalara başladık. Yaklaşık 2 yıllık çalışmanın ardından Indoor5.0 adında lokasyon bazlı raporlar üreten bir yazılım ürünü geliştirdik.
Indoor5.0 sahip olduğu yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri ile Access Pointler üzerinden yakaladığı sinyalleri analiz ederek ekstra bir donanım maliyeti olmaksızın son kullanıcıların lokasyonunu anonim veriler halinde 1 metre doğruluk ile raporlayabilen ve müşterilerimizin operasyonel analiz kabiliyetini artıran yazılım çözümüdür.
Access Pointler (AP) üzerinden alınan veriler ile 1 metre doğruluk sağlayarak mekansal konum bazlı raporlar oluşturma konusunda devrim yaptık diyebilirim. Indoor5.0 özelinde iç mekanlara ait mekansal raporlar üzerine yoğunlaştık. İç mekana ait verileri Access Pointler ve kameralar üzerinden gelen verileri analiz ederek konum bazlı mekansal raporlar, sıcaklık haritaları, envanter takibi, müşteri takibi, personel takibi gibi uygulamalar ile zenginleştirdik.
Geliştirdiğimiz yapay zeka ve makine öğrenmesi tabanlı algoritmalar ile sinyallerin konumunu tespit etmek için çeşitli yeni metodlar geliştiriyoruz. Yine yapay zeka ve makine öğrenmesi alanında yaptığımız çalışmalar ile bu yıl MIT’in düzenlemekte olduğu “2022 Business Analitics Conference”ında konferans vermeye hak kazandık ve Huston’da 3-5 Nisan 2022’de bir konferans verdik. Bu konferansa dünyadaki en iyi analiz yöntemlerine sahip kurumlar davet ediliyor. Yapay zeka ve makine öğrenmesinde ileri düzey method geliştirmek ve geliştirilen methodun bu konuda dünyanın en iyi üniversitesi olan MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) tarafından konferansa davet edilmesi ekibimizin çok ciddi çalışma yaparak elde ettiği bir başarıdır.
Mekansal raporlara erişim sağlayabilen müşterilerimiz, kurum içi kampanya ekipleri, iş geliştirme ekipleri ve operasyonel faliyet gösteren ekipler ile daha sağlıklı ve daha verimli kararlar alarak iş süreçlerine katkı sağlamaktadır. Türkiye’de süper market zinciri olan bir müşterimiz ile gerçekleştirdiğimiz use-case’lerde reyon yoğunlukları, mağaza yoğunluğu, kasa yoğunluğu gibi hususları Dashboard’a yayınlayarak müşterimiz için kurum içi ekiplerin daha sağlıklı kampanya analizleri yapmalarına olanak sağlıyoruz diyebilirim. Yine Kuşadası’nda bir lüks otelde yaptığımız çalışmalar ile oteldeki envanter takibi, anonim veriler halinde müşteri takibi ve otelin network sağlığı takibini geliştirdiğimiz modüller ile sağlıyoruz.
– Ön plana çıkartılacak ürünleriniz nelerdir? Benzerleri varsa farkı nedir?
Indoor5.0 mekansal yazılım çözümleri ile müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu iç mekan raporlarını yüksek doğruluk ile sağlıyoruz. Piyasadaki ürünlerden farklı olarak son kullanıcının cihazına herhangi bir uygulama yüklenmeden veriler anonim ID ataması yapılarak AP’ler üzerinden alınan veriler ile raporlanmaktadır. Ayrıca Beacon tarzı ürünlere ihtiyaç olmadan mekansal konum bazlı raporlar ve yoğunluk haritaları oluşturulabilmektedir. Varlık/envanter takibi için RFID çözümler ile network çözümlerini bir arada kullanabiliyoruz. RFID pasif (bataryasız) etiketler ile geliştirdiğimiz çözümler 20-25 metre mesafeden veri aktarabilmekte. Bu özellik ile envanter takibini başka bir boyuta taşıdık. Bataryasız RFID etiketler ile envanter takibi yapabilmek ve envanterlerin konumlarını dashboard üzerinde görebilmek müşterilerimize envanter takibi için büyük bir hız ve operasyonel çeviklik kazandırdı. Ayrıca RFID Pasif etiketlerde şarj problemi olmadığı için ürünler ömür boyu kullanılabiliyor.
Indoor5.0 Dashboard üzerinden müşterilerimiz yoğunluk grafikleri için alarmlar oluşturulabiliyor. Örneğin; Bir mekandaki ziyaretçi sayısı arttığı zaman ilgili personellere mekanlardaki yoğunluklar mail olarak gönderilebiliyor.
– Şu an üzerinde çalıştığınız, geliştirmekte olduğunuz yeni bir proje var mıdır?
Geliştirdiğimiz çözümleri öncelikli olarak Otel Ofis ve Perakende alnlarında yaygınlaştırmak istiyoruz. Her gün müşterilerimizden yeni use case istekleri geliyor ve “use case”lerin çoğunu ürünlerimize özellik olarak ekliyoruz. Indoor5.0 çözümüne yeni bir modül daha ekleyerek sağlık sektörüne girmeyi de hedefliyoruz. Sağlık sektörü ile ilgili modül için çalışmara başladık.
Ayrıca; IP kameralar üzerinden alınan görüntüleri analiz ederek kişiselleştirilmiş reklamlar için kullanıcı demografi analizi geliştirme üzerine çalışıyoruz. IP kameralardan alınan görüntüler yapay zeka tabanlı algoritmalar ile analiz edilerek son kullanıcının ilgi duyduğu ürünlerin anında analiz edilmesini sağlayacağız. Yine konum bazlı mekansal raporlara bu özellikleri de ekliyor olacağız.
– Hangi şirketlerle çalıştınız? Çalıştığınız şirketlerin operasyonlarına nasıl bir katkı sağladınız? Yaptığınız proje ile nasıl bir sonuç elde ettiniz?
Cisco ile birlikte müşterilere gidiyoruz. Cisco müşterilere donanım sağlıyor biz ise o donanımlara konum bazlı mekansal yazılım çözümleri ile katkı sağlıyoruz. Ürünlerimiz ile farklı sektördeki şirketler ile çalışıyoruz. Özellikle perakende ve ağırlama (Hospitability) sektöründeki müşteriler ürünlerimize daha yoğun ilgi gösteriyorlar diyebilirim. Ürünlerimiz ile müşterilerimize sağladığımız en büyük fayda, mekansal raporların analiz edilerek satış sürecini aksatan veya yeni satış süreçlerini tetikleyebilecek süreçleri raporlamamız diyebilirim. Hospitability sektöründeki bir müşterimiz ürünlerimizi kullanmaya başladıktan sonra envanter takibini, müşteri takibini, personel takibini yüzde 99,999 doğruluk ile takip edebilir hale geldi ve cirosunda %16,6 artış meydana geldi. Yine ürünlerimiz içerisinde müşteri ayak izini de sağlıyoruz.
Sektörel olarak Türkiye’de süper market zinciri olan bir müşteri ile çalışıyoruz. Yine Antalya’da Kuş Adasında bulunan lüks otellerde envanter takibi ve müşteri yoğunluk haritaları üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Örneğin Kuşadası’ndaki bir otelde mutfak ekipmanlarının takibine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bir otel odasındaki kattle, micro dalga fırın vb. ekipmanlar kayıp olabiliyor. Bu gibi durumlarda ilgili envanter, yerinden hareket ettiği anda RFID etiketlerin takibi ile alarm oluşturabiliyor ve sürdürülebilir bir envanter takibi sağlıyoruz.
– Türkiye ve global stratejiniz nedir?
Türkiye’de özellikle Retail ve Hospitability sektöründe geliştirdiğimiz ürünler ile ciddi fark yaratmak istiyoruz. Indoor5.0’ı piyasaya süreli yaklaşık 2.5 yıl oldu ve müşterilerimizden gördüğümüz talepler bizi memnun ediyor.
Geliştirdiğimiz Indoor5.0 ürünü bu yıl Cisco Global Meraki Market Place’e girmeye hak kazandı ve önümüzdeki günlerde Cisco Meraki Market Place’te ürünümüzü tüm dünyada yayınlıyor olacağız. Önümüzdeki dönemde birçok ülkede Indoor5.0’ı görmek mümkün olacak. Şirketin Exit stratejisi olarak yeterli büyüklüğe ulaşınca Cisco’ya Exit yapmayı hedefliyoruz.
– Startup’ınıza yatırım almayı planlıyor musunuz veya daha önce yatırım aldınız mı? Yurt dışı pazar hedefleriniz nelerdir?
Henüz yatırım almadık. Satışlardan elde edilen gelirler ile büyümeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde Avrupa’ya ve Amerika’ya açılmaya hedefliyoruz. Muhtemelen yatırım süreçlerine yurt dışı açılımları yapmadan önce giriş yapacağız.
– Türkiye yapay zeka ekosistemini nasıl görüyorsunuz? Fırsatlar ve engeller nelerdir?
Türkiye’de development süreçleri için ucuz insan gücü mevcut. Avrupa’ya nazaran daha ucuz işçi bulabildiğimiz için çok daha fazla developer işe alımı yaparak bazı yazılım süreçlerini hızlandırabiliyoruz. Bunu tabii ki startuplar fırsata çevirebilir ancak startupların kendi finansını döndürebiliyor olması gerekiyor. Kendi finansını döndüremeyen startupların muhtemelen enflasyon ile savaşmaları gerekecek. Ancak globale açılmak isteyen startupların mutlaka yurt dışına açılacak şekilde stratejilerini kurgulamaları gerekiyor.
– Startup kurmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
Öncelikle ingilizce öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Yapay zeka algoritmalarının tamamı ingilizce kaynaklardan erişilebilir durumda diyebilirim. Startup kurmadan önce girilmek istenen sektör ile ilgili tecrübe sahibi olmakta bir o kadar önemli. Tecrübesiz olduğunuz bir sektörde ayakta kalmak çok zor. Ancak yazılım sektöründe çalışacak olan startuplar başlangıçta tecrübesiz oldukları alanlara girseler bile, yazılım çok hızlı başka sektörlere de evrilebildiği için öğrenirken zorlanmaları ve hata yapmaları genellikle onları gelecek hedeflerinden uzaklaştırmıyor. Donanım geliştirecek startuplar için mutlaka girmek istedikleri sektörde hem teknik konularda hem de marketing konularında tecrübe sahibi olmalarını öneriyorum.
Diğer TRAI Girişim Başarı Hikayeleri’ni okumak için tıklayınız
Benzer Haberler
“Yapay Zeka Tabanlı Tarım Teknolojileriyle Traktörleri Otonom Hale Getiriyoruz”
“Kimyasal Miktarı Azaltarak Daha Sağlıklı Tarım Ürünlerine Erişimi Kolaylaştırıyoruz”
