TRAI ekosistemindeki startuplardan olan, yapay zeka ile güçlendirilmiş etkinlik akışı, kullanıcılarına etkileşim düzeyine ve ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş bir içerik deneyimi sunan Octo’nun COO’su Oğuzhan Akın sorularımızı yanıtladı. Octo’nun kuruluşundan yapay zeka tabanlı ürünlerine, Octo’nun STK ve şirketlere kattığı değerden Türkiye’deki yapay zeka ekosistemine kadar birçok konuya değindik.
– Octo nasıl ortaya çıktı? Kendinizi ve ekibinizi tanıtabilir misiniz?
Octo ekibi, her üyesi ortalama 15 yıllık iş tecrübesine sahip, daha önce beraber çalışma geçmişi olan, birbirine çok sıkı bağlı, tutkulu bir ekip. Kurucular olarak iki güçlü yönümüz vardı. Bunlardan bir tanesi teknoloji ve mobil uygulamalar alanındaki tecrübemiz, diğeri ise topluluk yönetimi tarafındaki tecrübemiz. Birçok sivil toplum kuruluşunda aktif olarak görev aldığımız için 2016 yılında bu iki güçlü yönü birleştirip sivil toplum kuruluşlarına özel, kendi marka ve logolarıyla mobil uygulama sunarak işe başladık. O günden bugüne farklı segmentleri de hedef kitlemize dahil ettik. Geldiğimiz noktada sivil toplum kuruluşları ve şirketler de dahil olmak üzere tüm toplulukların kullanabileceği, hem topluluğunuzu daha etkin bir şekilde yönetmeye yardımcı olan hem de yeni iş yapış biçiminin altyapısını sağlayan bir platform sunuyoruz. Müşterilerimiz hem web versiyonlarına hem de kendi marka ve logolarıyla mobil uygulamalarına sahip oluyor; Google Play ve App Store’a yükleyebiliyor. Şu anda teknoloji, pazarlama, satış ve iş geliştirme bölümlerimizde çalışan 17 kişilik ekibimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
– Yapay Zeka tabanlı ürün ve servisleriniz nedir? Kullanıcı firmalar tarafında ürettiği katma değeri, faydayı paylaşabilir misiniz?
Yaptığımız araştırmalarda müşterilerimizin çoğunun topluluk yönetimi konusunda desteğe ihtiyaç duyduğunu ve doğru bir topluluk yönetim stratejisi oluşturmadan platformumuzun sağlıklı çalışmadığını gördük. Topluluk yönetimi konusundaki tecrübemizi yapay zeka tarafına aktarmaya başladık. Bu da sivil toplum alanındaki müşterilerimize üye bağlılığı olarak, şirket tarafındaki müşterilerimiz için çalışan deneyimi ve bağlılığı olarak geri döndü.
Hem topluluk yöneticilerine yönelik hem de son kullanıcılara yönelik alanlarda yapay zekayı kullanıyoruz. Son kullanıcılar için arkadaş, grup ve konu öneri sistemimiz bulunuyor. Kullanıcıların dahil olduğu gruplara ve aktivitelerine göre dahil olmak isteyecekleri ilişkili grupları ve takip etmek isteyecekleri ilgili konu başlıklarını karşılarına çıkarıyoruz. Ek olarak kullanıcının etkileşim gösterdiği geçmiş içerikleri ve katıldığı etkinlikleri analiz ederek kendisine yeni içerikler ve etkinlikler önerebiliyoruz.
Son kullanıcılara sağladığımız bu özelliklerin makro seviyedeki hallerini de topluluk yöneticilerine sağlıyoruz. Topluluk yöneticileri kendi topluluklarındaki etkileşim skorlarını, sağlık skorlarını, kullanım oranları ve hangi tür içeriklerin daha çok etkileşim aldığı hakkında bilgi sahibi olabiliyor. Topluluğa yeni gelen ya da pasife düşen kullanıcılar hakkında topluluk yöneticisi bilgilendiriliyor ve alabileceği aksiyonlar konusunda öneri sunulabiliyor. Ek olarak topluluk yöneticilerin kendi topluluğuna ait verileri, bulundukları sektör ortalamalarıyla karşılaştırabilecekleri bir sistemi de geliştirme aşamasındayız. Bu sistemle birlikte örneğin bir STK müşterimiz, Octo kullanan diğer STK müşterilerimizin ortalamasıyla kendi verilerini karşılaştırarak geliştirmesi gereken yönler ve alabileceği aksiyonlar hakkında yapay zekâ tarafından öneri alabilecek.
– Daha önce ne gibi projeler gerçekleştirdiniz? Hangi şirketlerle çalıştınız? Hedef sektörlerinizi ve alanlarınızı tarif edebilir misiniz? Bir başarı hikayeniz var mı?
Sivil toplum kuruluşları ve şirketler olmak üzere iki ana müşteri segmentimiz var. Bunlara ek olarak startuplar, kuluçka merkezleri, kendi sosyal ağını oluşturmak isteyen girişimciler ya da hobi grupları gibi niş kitlelere de hitap ediyoruz.
Webhelp, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Engin Grup, Türk Eczacılar Birliği, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği, Öğretmen Ağı, Hacettepe Üniversitesi Mezunlar Derneği ve Buti Talk gibi farklı sektörlerden 35’ten fazla müşterimiz bulunuyor.
Sabancı Üniversite’sinin Öğretmen Ağı topluluğuyla iki seneyi aşkın bir süredir beraber çalışıyoruz. Yüzlerce öğretmenin birbiriyle iletişim kurmasına ve tartışmalara katılmasına aracılık ettik. Toplum Gönüllüleri Vakfı’yla gençlerin birbirleriyle kaynaşmalarına, sivil toplum projelerinde aktif rol almalarına ve projeleri takip etmelerine yardımcı oluyoruz. Müşterilerimizin Octo’yu etkin bir şekilde kullandıklarını ve topluluklarına değer ürettiklerini görmek bizim için en büyük mutluluk ve başarı sebebi oluyor.
– Şu an üzerinde çalıştığınız, geliştirmekte olduğunuz yeni bir proje var mıdır
Şu anda Octo’yu bir süper app haline dönüştürüyoruz. Geliştirmeler tamamlandığında Octo; topluluk yönetimi ve yeni iş yapış biçiminin altyapısını sağlamasının yanında bir ürün ya da hizmet satabildiğiniz, mobil cüzdan ve ödeme altyapısına sahip, sadakat sistemi kurup birçok markanın indirimlerinden faydalanabildiğiniz, eğitimler verebildiğiniz, oyunlaştırma senaryoları kurabildiğiniz ve daha birçok özelliğe sahip bir platform haline gelecek. Ek olarak API katmanımız yine tüm müşterilerimize açık olmaya devam edecek. Müşterilerimiz diledikleri uygulamayı ya da servisi API katmanımız aracılığıyla platformlarına entegre edebilecekler.
– Bir yapay zeka girişimi olarak Türkiye yapay zekâ ekosistemini nasıl görüyorsunuz? Fırsatlar ve engelleri nasıl yorumluyorsunuz?
Ülkemizde teknoloji okuryazarlığının günden güne arttığı dönemde yeni teknolojilerin ekosistemde doğru yer edinmesi biraz zaman alabiliyor. Türkiye yapay zeka ekosistemi her yıl büyümeye ve genişlemeye devam ediyor. Bir yapay zeka girişimi olarak paydaşlarımızın çoğalması ve ekosistemin zenginleşmesi bizim için bir fırsat oluşturuyor, ancak Türkiye olarak bu yolun henüz başlarında olduğumuzu söyleyebilirim.
Tek yönlü bir bakış açısıyla bakıldığında ise yapay zekanın belirli iş dallarını yok ettiği gerçeğiyle karşı karşıya kalabiliriz. Oysaki yapay zeka teknolojileri Dünya Ekonomik Forumu’na göre, 2025 yılına kadar yapay zeka bağlantılı olarak 26 ülkede 85 milyon iş yok olacağı belirtilirken, 97 milyon yeni iş yaratılacağı ifade ediliyor. Bu nedenle bu teknolojinin tehditlerinden çok fırsatlarının konuşup, kontrollü gelişiminin önünü açmak geleceğin ekonomisi için çok kıymetli olacaktır.
– Yatırım arıyor musunuz / yatırım aldınız mı? Bu yatırım sürecinin sizi nasıl büyütmesini, ölçeklendirmesini planlıyorsunuz?
Daha önce 2 tur yatırım aldık, şu anda da yeni bir yatırım turunu kapatmak üzereyiz. Yeni yatırım ile tüm dikkatimiz Octo’yu global ölçekte bir marka haline getirmek olacak.
Diğer TRAI Girişim Başarı Hikayeleri’ni okumak için tıklayınız