İlk Taşı Turing Attı: Taklit Oyunu

İlk Taşı Turing Attı: Taklit Oyunu

Yazar: Dr. Mehtap Doğan

Alan Turing (1912-1954), 42 yıllık hayatından bugüne büyük miraslar aktarmayı başarmış İngiliz Matematikçidir. Ama onu yalnızca Matematikçi olarak nitelemek oldukça eksiktir. Turing aynı zamanda, 1937’de bugün Turing Makinesi olarak adlandırılan dijital bilgisayarları tasarlamış bir bilgisayar bilimcisi, II. Dünya Savaşı esnasında Nazi Almanya’sının kullandığı Enigma şifreleme sistemini çözerek savaşın seyrini değiştiren ekibin başında yer alan bir kriptoloji uzmanı ve 1950 yılında yazdığı “Bilgi İşlem Makineleri ve Zeka” başlıklı makalesinde sorduğu “Makineler Düşünebilir mi?” sorusuyla felsefe tarihine büyükçe bir çentik atmış önemli bir düşünürdür.

“Makineler Düşünebilir mi?”

İnsan kendi hakkında düşünmeye başladığı andan itibaren, kendine benzeyen varlıklar inşa etme hayalini de kurmuştur. Düşünce tarihi, bu hayali farklı yollarla dile getiren örneklerle doludur. Hobbes’un yapay insan tasviri, Leibniz’in bizim yerimize düşünebilecek makineler tasavvuru çeşitli kaynaklarda yapay zeka kavramının nüveleri olarak gösterilse de 1950 yılına kadar hiç kimse Turing kadar açık bir şekilde “Makineler düşünebilir mi?” sorusunu soramamıştır. Çünkü düşünmek her zaman yalnızca insana ait ve insanı üstün kılan bir nitelik olarak görülmüştür. Bundandır ki; Turing’in sorusu insanın kendisini evrende konumlandırdığı yeri sarsacak büyüklükte ve sorulması cesaret isteyen tehlikeli bir sorudur.

Turing’in makalesinin başlığını da oluşturan “Bilgi İşlem Makineleri” –artık bilgisayar diyoruz- ve “Zeka” kavramlarının bir arada düşünülmesi o dönem için birçoklarınca ya çelişkili ya da saçmalık olarak karşılanmıştır. Turing’in sorusu kadar bu soruya verdiği cevap, cevabını temellendirmek için kurguladığı “Taklit Oyunu” ve gelecek tahminleri, bugün onu modern yapay zeka teknolojisinin kurucu isimlerinin en başında zikretmemize yol açtıysa da 1950’den bugüne kendisine yöneltilen hem olumlu hem olumsuz eleştiriler hiç azalmamıştır.

Taklit Oyunu- Turing Testi

Taklit oyunu ya da bugün kavramsallaşmış şekliyle “Turing Testi”ni kısaca şu şekilde anlatabiliriz:

Oyun üç kişiyle oynanır. Katılımcılar, bir erkek, bir kadın ve bir sorgucudur. Sorgucunun cinsiyeti önemli değildir. Sorgucu, kadın ve erkekten ayrı bir odada yer alır. Oyundaki amaç, sorgucunun diğer katılımcıların cinsiyetlerini tahmin etmesidir. Kadın ve erkeğin ikisi de oyun boyunca sorgucuyu kendilerinin kadın olduğuna ikna etmeye çalışacaktır. Kadın sürekli olarak sorulara doğru cevap verecek; erkek ise yalan söyleyerek kendisinin kadın olduğunu iddia edecektir. Oyunda hiçbir şekilde sesli bir iletişim olmayacak, cevaplar yazılı olarak verilecektir. En sonunda ise sorgucu cinsiyetlere yönelik tahminde bulunacaktır.

Taklit oyunu esasen Turing’in “Makineler düşünebilir mi?” sorusuna vereceği cevabı gerekçelendirme biçimidir. Zira sonrasında Turing içeride kadın ya da erkek yerine bir makine olsaydı ne olacağı üzerine düşünecek ve oyunun bugün Turing Test olarak adlandırılmasına sebep olan varyasyonunu sunacaktır. Turing bu oyunda başarılı olduğunu hayal edebildiğimiz dijital bilgisayarların, zeki makineler olacağı ön kabulüne sahiptir. Bu bağlamda da taklit oyununu odadaki bir kişiyi dijital makine ile değiştirerek yeniden kurgular. Buna göre; kadın yine kadın olduğunu ispatlamaya çalışacak, odadaki erkeğin yerine geçen makine ise sorgulayıcıyı kadın olduğuna ikna etmeye çalışacaktır. Eğer sorgulayıcı belirli bir süre içerisinde vardığı sonuçtan emin olamazsa Turing’in erkeğin yerine kullandığı makine ya da bilgisayar testi geçmiş olacaktır. Turing’e göre bu türden bir testte başarılı olan bir makinenin düşünebildiğini iddia etmekte hiçbir sakınca yoktur.  Taklit oyunun yarattığı etki o kadar büyük olmuştur ki; bugün Turing Testi dijital ya da robotik sistemlerde zeka ya da düşüncenin varlığını saptamaya yönelik kullanılan her türlü teste verilen genel bir isim olarak literatüre yerleşmiştir.

Düşünmenin anlamına ve makineye atfedilebilecek bir özellik olup olmadığına dair teorik tartışmaların yanı sıra bugün hâlâ Turing Testi’nin uygulamalarına yönelik, testin zekanın varlığını tespit etmek için yeterli bir yöntem olup olmadığı tartışılmaya devam etmektedir. Turing Testi’nin çok zor bir test olduğu ve zeka sahibi olma çıtasını çok yükseğe koyduğu çünkü insan bilişinin alt seviyelerine sahip olmayı gerektirdiği bir eleştiri olarak sunulurken; tam tersine Turing Testinin çok kolay bir test olduğu ve zekanın tespiti için belirlediği kriterin sadece dilsel girdilere cevap verilebilmesi olması yönüyle eksik olduğu da ilk eleştiriyle çelişkili başka bir eleştiri de kuvvetli bir şekilde savunulmaktadır. Bunun dışında, Turing Testi’nin geçerli bir ölçüt olmadığı çünkü zeka dışında başka faktörlerin de Turing Testi’nde başarılı olmayı sağlayabileceği, Turing Testi’nin zararlı olduğu çünkü cinsiyet testi olduğu, Turing Testi’nin dar görüşlü olduğu çünkü insan zekasından farklı olan ne zayıf ne güçlü zeka türlerini kabul ettiği gibi çok farklı bakış açılarına ait Turing Testi eleştirileri bulunmaktadır. Kendisine yöneltilen eleştirilerin bu niceliksel ve niteliksel çeşitliliği bile Turing’in attığı taşın ne kadar derine gittiğini göstermeye yeterlidir.

Turing’in tartıştığımız makalesinin yayınlandığı tarihten 70 yıl sonrasında gelinen noktada zaman zaman “Turing Testi’ni Geçen Bilgisayar” haberleri ile karşılaşsak da son zamanlarda bizleri oldukça heyecanlandıran GPT-3’ün dahi Turing Testi’ni geçmeye çok yakın olmadığını söylemek mümkündür. Yine de doğal dil işleme modellerinde yakalanan hızlı gelişme ivmesi, Turing Testi’ni geçen programlara uzakta olmadığımızın işareti olarak okunabilir. Fakat bu hususta önemli olan Turing Testi’nin yapay zeka sistemlerinde düşünmenin varlığına dair yeterli ve gerekli bir ölçüt olup olmadığına yönelik var olan düşünsel zenginliği görebilmek ve yapay zeka teknolojisinin nimetlerinden faydalanan insanlar olarak Turing’e hem teknik hem teorik katkılarından ötürü teşekkür edebilmektir.

Bu yazıyı Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden Dr. Mehtap Doğan, Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi için kaleme aldı.

İletişim: [email protected]

 

Okuma Önerileri

  • Turing, Allen (1937). “On Computable Numbers, With an Application to the Entscheidungsproblem”. Proceedings of the London Mathematical Society (42): 230-265.
  • Turing, Allen (1950). “Computing Machinery and Intelligence”. Mind (49): 433-460.
  • Turing, Allen (2004). “Computing Machinery and Intelligence”. The Essential Turing. Oxford: Oxford University Press.

Film Önerisi

The Imitation Game: Enigma (2015, Yönetmen: Morten Tyldum)

Benzer Haberler
Send this to a friend