Çin’in Zhengzhou şehrinde yüz tanıma gözlüğü takan bir polis, gözlük sayesinde tren istasyonunda bir uyuşturucu kaçakçısını tespit ederek tutukladı. Quingdao şehrinde ise Alman vatandaşların yoğunlukta olduğu bir bira festivalinde yapay zeka ile güçlendirilmiş kameralar, 10’un üzerinde şüpheliyi tespit edip yakalanmalarına yardımcı oldu. Wuhu şehrinde de cinayet şüphelisi bir kişi, marketten yemek alırken kameralar tarafından tespit edilerek göz altına alındı.
Kulağa gelecekten haberler gibi gelen bu haberler bilindiği üzere artık gerçek. Çin yüksek teknolojili bir gelecek inşa ediyor. Yapay zekâ gücüyle de donatılmaya başlanan milyonlarca kamera ve milyarlarca satır kod. Şu an Çin’de bazı şehirlerde, yapay zekâlı kameralar ülkenin azılı suçlularını tespit ve takip etmekte kullanıldığı gibi, sokaklara yerleştirilmiş olan büyük ekranlarda ise hafif suçlar işlemiş kişilerin de fotoğrafları ve kimlik bilgileri gösterilmekte. Yüz tanıma teknolojisi aynı zamanda ofis veya ev komplekslerinin olduğu yerlerde giriş çıkışları kontrol etmekte. Şu an 200 milyon olan kamera sayısının ise 2020’ye kadar 300 milyona çıkarılması planlanıyor. Şu an ki bu sayı ABD’deki kamera sayısının 4 katı.
Çin’in ülke sistemlerindeki bu dev yatırımları ve uygulamaları, etik konusunda bir tartışma konusu oluşturmuş durumda. New York Times’ın iddiasına göre Çin, batıda ki Uygur Türk’ü Çin vatandaşları ve bu gibi azınlıkların, arkadaşları ve aileleri ile olan ilişkilerini haritalandırmak amacıyla bu bölgelere yapay zekâlı gözetleme kameraları yerleştirmiş durumda. Bir diğer görüş ise Çin’in algoritmik bir yönetim amaçlaması. Bu, ekonominin ve toplumun yönetilmesinde tamamen yeni bir yol.
Çin’in gözetleme teknolojilerindeki talebini karşılamak için her geçen gün çok sayıda start-up açılmakta. Görüntü ve ses tanıma teknolojilerinde uluslararası rekabet edebilecek uygulamalar geliştirilmekte. Çin’de bu alanlara yapılan yatırım Silikon Vadi’si ile rekabet edebilecek duruma gelmiş durumda. Bu şirketlerden biri olan Yitu, geliştirdikleri gözetleme teknolojilerini güneydoğu Asya ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere diğer ülkelere de satıp, uluslararası alanda genişleme planlarının olduğunu açıkladı.
Kaynak: NY Times