Makale

Hayallerimin Ötesinde

Böyle olacağını bilseydim, ilk bununla başlardım…

Daha önce Maker Hareketini kurmuştum ve 2014 – 2018 yılları arasında Maker kültürünü Türkiye’de tutundurduk, yüzbinlerce insana dokunduk. 2015 yılında genetik konularının önemini vurgulamak için Gen Hareketini başlattık, ama o aynı şekilde gelişmedi. Mayıs 2017’de Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifini kurduk, çok hızlı gelişince, diğerlerini bıraktık ve bu alana odaklanmaya karar verdik. İyi ki öyle yaptık.

2022’de TRAI’ın beşinci yıl dönümünde keyifli bir yazı yazmıştım. Bu fikir nereden çıktı, bu ekosistemi nasıl oluşturduğumuzu tarif etmiştim. Her bağlantı kurulurken büyük özen gösterdik, hep katma değere odaklandık, hep daha iyi bir geleceğe niyetlendik, paydaşları buluşturarak ve fikirleri çarpıştırarak, değerli içerikler, etkinlikler ve katma değerler oluşturduk. Velhasıl kelam, müthiş bir ekosistem oluşturduk.

Ama 2022’ye kadar yaptıklarımız, milattan önce idi. Milat nedir? 30 Kasım 2022 tarihinde ChatGPT yayına girdi ve her şey değişti. Artık yapay zeka çok somut, çok basit, çok da etkileyici bir uygulamaya dönüşmüştü. İnsanlık tarihinde en hızlı yaygınlaşan fenomen oldu. İnsanlık tarihinde en hızlı ve en çok üye kazanan, en hızlı unicorn statüsüne yükselen, en çok enerji tüketen, en büyük yatırımları alan, hakkında en çok haber yapılan girişim oldu.

Tabii ki OpenAI tek değil. Teknoloji devleri de peşi sıra önemli adımlar attılar. Ayrıca en azından bir düzine daha unicorn / decacorn oluştu ve evrimde “Cambrian Patlaması” denilen çağdaki gibi, binlerce üretken yapay zeka girişimi kuruldu, gelişti, çözümler ürettiler. Sanırım daha filmin başındayız.

Bizi tanıyanlar bilir. Biz kendimizi aktivist optimist olarak tanımlarız. İyimserliği bilinçli bir şekilde yaymaya, insanlara bulaştırmaya, bilinçli ve gerçekçi bir şekilde pozitif düşünmeye teşvik ederiz. Zira geleceğe biz şekil veriyoruz. Ne dersek, ne yaparsak, nasıl düşünürsek, nasıl kararlar alırsak, hangi tercihleri desteklersek, onlar gelişir, gelecek öyle oluşur.

Yapay zekanın fevkalade tehlikeli riskleri ve muazzam tehditler bulunmaktadır. Dezenformasyondan otonom silahlara kadar, kitlesel işsizlikten eşitsizliklerin körüklenmesine kadar ve daha niceleri. Bunların farkındayız. Bunları yönetmeliyiz, düzenlemeliyiz, tabii ki olabildiğince önlemeliyiz.

Ama bıçak da çok tehlikeli. Nükleer teknolojiler de çok tehlikeli. İnternet çok büyük sorunlar beraberinde getirdi. Hatta elektrik trafolarında “Dikkat! Ölüm Tehlikesi” ikazları bulunur. Buna rağmen bu teknolojileri her gün kullanıyoruz, onlar olmadan yaşayamayız. Bir şekilde bunları düzenlemeyi, çarpılmadan, bıçaklanmadan, patlatmadan yaşamayı öğrendik. “Bıçağın şakası olmaz!” sözünü çocuklarımıza öğrettik. Yeryüzündeki insanların büyük bir çoğunluğu evindeki ve elindeki bıçağı mantıklı ve iyi niyetli sebepler için kullanmaktadır. Aynı şekilde “Yapay zekanın şakası olmaz!” sözünü de yaygınlaştırmalıyız.

Çünkü yapay zekanın insanlığa ve medeniyetimize kazandırabileceği güzellikler inanılmaz. Sağlıktan eğitime, verimlilikten yaratıcılığa, emniyetten sanata, sürdürülebilirlikten hukuka kadar, aslında her alanda muhteşem katma değer potansiyelleri var. Yeter ki isteyelim, yeter ki iyi niyetle tasarlayalım, doğru kararlar verelim, hayata geçirelim ve dikkat edelim.

 

İnsanlık ve medeniyet evrim içindedir. Mezopotamya, Mısır, Eski Yunan, Roma, Çin, İslam Medeniyetleri, Rönesans, Bilimsel Devrim, Aydınlanma, Sanayi Devrimi, Modern Çağ, derken, bugünlere geldik. Yaşam kalitemiz artı. Dünya büyüdü. İnsanlık çoğaldı. Ekonomi gelişti. Hastalıkların tedavilerini icat ettik. Eğitimi geliştirdik. Atomu parçaladık. Uzaya çıktık, aya bastık. İnsanın genetiğini çözdük. Tabiatın pek çok kuralını anlar hale geldik.

Ama daha gidilecek çok yol var. İnsanlık tarihinde ilk kez insanın zihninden daha kuvvetli, daha yaratıcı, daha muazzam bir “zeka” geliştirdik. Bunu medeniyetimizi geliştirmek için kullanmalıyız. Bundan ötürü nasıl yaşamak istediğimizi, nasıl yönetmek istediğimizi, nasıl eğlenmek istediğimizi, nasıl öğrenmek istediğimizi, birlikte yeniden tasarlamalıyız, tasarlayacağız.

Kondratiev, Schumpeter, Carlota Perez vb. kişiler teknolojilerin toplum, ekonomi, siyaset ve kalkınma üzerindeki etkilerini araştırmış ve sistematikleştirmiştir. Genelde bir dalga modelinden bahsedilir ve bilişim çağı buna göre “Beşinci Dalga” idi. Sanırım yapay zeka ile “Altıncı Dalga” başladı ve 21. Yüzyıla damgasını vuracak. Cambridge Üniversitesi Astrofizikçi Lord Martin Rees şöyle der: “Eğer 21. Yüzyılda (insanlık olarak) hayatta kalmayı becerebilirsek, 22. Yüzyıl muhteşem olacak.”

 

Bu çağın adını ilerleyen zamanlarda filozoflar, düşünürler, liderler veya sanatçılar koyacaktır. Ama yeni bir döneme girdiğimiz kesindir. Bundan ötürü 2025 TRAI Zirvemizin mottosunu “Zekanın Ötesi” olarak belirledik. Bu artık tek bir teknoloji değil. Üretimden çalışmaya, öğrenmekten eğlenmeye, sağlıktan siyasete kadar, yapay zeka her şeyi değiştirmektedir, her şeyi yeniden düşünmemizi zorlamaktadır.

Bu çağda da yine akıllıca tasarımlar yapan, akıllıca kararlar veren, toplumu kazanarak, yeni ekonomik modeller geliştiren toplumlar ve devletler kazanacaktır, yeni liderler olacaktır, tam manasıyla sürdürülebilir refah içinde yaşayacaktır. Diğerleri zorlanacak, rekabet edemeyecek, daha gelişmiş ülkelere – yeni dönemde her ne demekse – bağlı veya bağımlı hale gelecektir.

 

Somut öngörülerde bulunmak zor. Ama teknolojik gelişimin aşırı hızlı cereyan ettiği aşikar. Şirketler, devletler ve bireyler bu değişime yetişememektedir. Bu değişimi sürükleyenler ise, henüz tam olarak nereye doğru evrileceğini görememekte, bilmemekteler. Tarım Devriminde, Bilim Devriminde, Sanayi Devriminde, Elektrik Devriminde de böyle olmuştu. Değişimin hızı ve şiddeti tam olarak bu kadar olmasa da, insanlık muazzam değişim ve dönüşümlerle baş etti, ve bir şekilde 2025 yılına geldik. 2125 yılına da sağ salimen geleceğimizle ilgili hiç şüphem yok. Bilakis, oldukça iyimserim.

Niels Bohr “Öngörüde bulunmak oldukça güçtür, özellikle gelecek ile ilgili.” O yüzden – biz dahil – gelecek ile ilgili yorumları çok dikkatli okuyunuz, değerlendiriniz. Alttaki tabloda bazı kategorilerde, önümüzdeki 25 yıla bazı konuları, kavramları, gelişmeleri serpiştirdik. Bazılarının olacağı oldukça aşikar, bazılarını tahmin etmek daha zor. Beş yıllık aralıklar verdik, tam olarak şu yıl şu olacak demek imkansız. Bilim kurgu yazarı, William Gibson ise şöyle demiştir: “Gelecek zaten burada. Sadece eşit olarak dağıtılmamıştır.” Makaleleri yazılmış yaklaşımlar, patentleri alınmış teknolojiler, prototipleri üretilmiş ürünler, zamanı ve koşulları olgunlaştığında, uygun bir ticari model ile, piyasaya sürülmektedir. Başarılı olup, tarihe adını yazdıranlara, tüketici ve ekonomi belirliyor sanki.

Bu grafikteki gelişmelerin dışında da ilginç yenilikler olacaktır, hep öyle olmuştur. Nereden ve kimden çıkacağını öngörmek imkansız. İnovasyonun, araştırmanın, girişimciliğin heyecanı ve mükafatı da buradan gelmektedir.

 

TRAI’nin Yeni Logosuyla Tanışın

İşte tam da bu yüzden, geleceği sadece teknolojik gelişmelerle değil, insan merkezli yaklaşımlarla şekillendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Yapay zekayı yönlendirenin insan aklı, insan iradesi ve insan değerleri olması gerektiğini savunuyoruz. Bu yaklaşımımızı yalnızca sözlerimizle değil, görsel kimliğimizle de yansıtmak istedik.

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi olarak, yalnızca teknolojiyi değil; teknolojiyi şekillendiren insanı merkeze alan bir gelecek hayal ediyoruz. Bu vizyonla birlikte logomuzu da yeniledik.

Yeni logomuzda yer alan dijital beyin figürü, yapay zekanın bilgi, algoritma ve işlem gücünü temsil ediyor. Ancak bu beyin, kendi başına hareket eden bir zeka değil, onu yönlendiren, ona anlam ve sorumluluk kazandıran bir insan iradesiyle birlikte var oluyor.

Bu tasarım, yapay zekanın insan odaklı, etik temelli ve sorumluluk bilinciyle geliştirilmesi gerektiğine olan inancımızı yansıtıyor. Bizce yapay zeka, insanla etkileşim içinde geliştiğinde ve insan yararına çalıştığında gerçek potansiyeline ulaşır.

TRAI’nin yeni logosu, yalnızca görsel bir dönüşüm değil; aynı zamanda yaklaşımımızın, değerlerimizin ve geleceğe bakışımızın da bir ifadesidir. Bizi izlemeye devam edin. İyi niyetle, bilinçli bir şekilde, avantajlarını ve risklerini değerlendirerek, güzel tasarımlar ve doğru kararlar ile ilerleyelim. Yarınlarımız daha güzel olsun. Biz böyle yapacağız. Elimizden geldiğince, misyonumuz olan, farkındalığı artırmak ve ekosistemi geliştirmek konusunda var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Yapay zekanın gücü bizimle olsun.

 

 

Halil Aksu

Published by
Halil Aksu

Recent Posts

2025 Üniversite Tercihleri için Yapay Zeka Bölümleri ve Yeni Açılan Bölümler

Üniversite sınavına giren öğrencilerin tercih dönemi telaşı yaklaştı. Özellikle teknolojiye ilgi duyan ve bu alanda…

1 hafta ago

TRAI 8. Yıl Mayıs Çalıştayı Raporu Yayında!

10 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirdiğimiz TRAI Mayıs Çalıştayı’nda, yapay zekanın ekonomiden girişimciliğe, etik yönetişimden iş…

3 hafta ago

94. TRAI Meetup’ta Perakende ve E-Ticarette Geleceği Şekillendiren Teknolojiler Konuşuldu

Her ayın üçüncü çarşamba akşamı düzenlediğimiz TRAI Meet-Up serisinin 94’üncüsü yoğun bir katılımla gerçekleşti. Bu…

3 hafta ago

Yapay Zekanın Yeni Akımı: Y Combinator’dan 144 Girişimlik Vizyon

Dünyanın en prestijli girişim hızlandırma programlarından Y Combinator (YC), 2025 Bahar dönemiyle birlikte yapay zekada…

3 hafta ago

Türkiye’deki Yapay Zeka Girişimlerinin Sayısı 8 yılda 17 katına çıktı

2017’de başladığımız haritalama çalışmasıyla, Türkiye’de yapay zekâ alanında faaliyet gösteren girişimleri düzenli olarak takip ediyoruz.…

4 hafta ago

Açık Kaynak Multimodal Zeka İçin Yeni Oyuncu: BAGEL

Yapay zeka alanındaki gelişmeler hızla ilerlerken, multimodal modellere yönelik açık kaynaklı bir alternatif olan BAGEL…

2 ay ago