Yapay zeka (AI) son zamanlarda daha fazla önem kazanmış ve bilgisayar bilimi alanları arasında iyi bir konuma gelmiştir. Yapay zeka, yargılamada, problem çözmede ve/veya dilleri anlamada insan gibi davranan bir sistemi varsayan anlamda akıllı bir sistem oluşturmayı hedefliyor. Gerçek hayattaki sorguları çözerek konfor seviyesini artırmak için yukarıda belirtilen görevleri yerine getirebilen bir makine oluşturmak için AI’nın arkasında büyük bir mühendislik çabası var. AI nispeten yeni bir bilim alanı olmasına rağmen, diğer eski bilim alanlarıyla yakından ilişkilidir ve Felsefe, Matematik, Bilgisayar, Bilişsel Bilim, Sinirbilim vb. Kökleri Aristoteles ve Sokrates’e kadar uzanan tarihsel bir süreç olsa da Alan M. Turing (1912–1954) “yapay zekanın babası” olarak kabul edilir (Traiger, 2000).
Literatürdeki ilk resmi AI Konferansı 1956’da Hannover’deki Dartmouth College’da gerçekleşti. Ashri (2020), bu Konferans tarihini yeni bir çalışma alanının, yani AI’nın doğum günü olarak kabul ediyor. Sonrasında, AI’nın her alt alanında büyük bir ilerleme var. Yapay zekanın ilerleme hızını artıran üç ana belirleyici faktör vardır. (1) Artan veri büyüklüğü, yani büyük veri. (2) Artan işlem gücü, yani algoritmalar (3) Artan veri depolama, yani bulut tabanlı çözümler.
AI’nın gelişim sürecini doğru anlamak için veri, bilgi ve bilgi üretme süreci arasındaki ilişkiyi analiz etmek gerekir. Veriler, gerçek hayattaki gözlemlere dayalı olarak birçok farklı biçimde, ortamda ve temada bulunabilir. Bu nedenle, verilerin yapısı doğada çok çeşitlidir ve veriler bir kanıt özelliğine sahip olabilir. Veriler, belirli bir amaca ulaşmak için sınıflandırılıp işlendiğinde bilgiye dönüşür. Bu şekilde veriler anlamlı hale gelir ve paydaşlara bir mesaj verir. Günümüzde katma değerli bilgi üretmek çok önemlidir. İş dünyasında katma değerli bilgiye sahip olmak daha fazla önem ve rekabet avantajı sağlar.
Yapay zeka uygulamalarının “katma değer” sağladığı önemli bir yaklaşım, sürekli kendini geliştirme yeteneğidir. Yapay zeka altyapısı, sürekli olarak yeni öğrenme stratejilerine uyum sağlamayı mümkün kılar ve bu dinamik süreç “öngörülü öğrenme” olarak tanımlanır. Böylece yapay zekaya dayalı hizmet ve ürünler, sürekli ve dinamik bir yaklaşımla verimli bir şekilde yenilenecek ve/veya güncellenecek ve global kütüphanelerden elde edilen çeşitli algoritmalar ile hayatın her alanına uygulanabilecektir.
Tahmine dayalı öğrenme yeteneği, tüm yapay zeka ekosistemini geliştirmek için değerli bir araçtır. Bu, makineler arasında sürekli bilgi alışverişi ile sağlanır. Entegre bireysel cihazlar, “ağ etkisi” yaratan AI ekosistemi aracılığıyla (Makine 2 Makine-M2M) deneyim alışverişinde bulunur (Porter ve Heppelmann, 2014). Makineler arasındaki dinamik deneyim alışverişi ve büyük veri üretim sürecinin eş zamanlı gelişimi, tüm verilerin karar verme sürecine dahil edilmesi için daha hızlı işlenmesini gerektirecektir. Modern teknolojilerin giderek daha fazla büyük veri üretmeyi mümkün kıldığı bir gerçektir. Bu durum, depolama kapasitelerinin iyileştirilmesine ve dolayısıyla bulut çözümlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Merkezi sistemler yani sunucular ile sürekli iletişim olmadan çalışarak otonom sistemleri desteklemek için Makine Öğrenimi (ML) Algoritmaları gibi yeni algoritmalar oluşturulur. Bu, özellikle finans piyasalarında yaygın olarak kullanılan mobil çözümlerin sürdürülebilirliği için çok önemlidir (McKinsey Global Institute, 2017).
Yapay zeka uygulamaları ürün geliştirme döngülerine dahil edilmekte ve bu sayede tüketici davranışları yakından izlenmektedir. Özellikle davranışsal modelleme ve tahmin tekniklerinde yapay zeka uygulamaları kullanılarak önemli kazanımlar ve rekabet avantajları elde edilmektedir. Yapay zeka uygulamaları, ürün tasarımı ve satış sonrası hizmet sunumunda etkilidir ve maliyetleri düşürmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Ürün tasarımındaki bu değişim, tek bir ürüne odaklanmak yerine birbiriyle entegre olabilen akıllı ürünlerin geliştirilmesini de kolaylaştırmaktadır (Porter ve Heppelmann, 2014).
Bu kitap, küresel ekonomiyi dönüştürmek için mekanizmaları algılamak, stratejik zorunlulukları tanımak ve yapay zekaya dayalı yeni nesil teknolojilere hazırlanmak için iş liderlerine yardımcı olma misyonuna sahiptir. Kitap, AI uygulaması ve AI’nın yönetişim, finans ve ekonomi konularındaki etkisi ile ilgili düzenlenmiş bölümleri aynı anda sunmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, bu kitabın temel amacı, yazarların yönetim, finans ve ekonomi gibi temel uzmanlık alanları ile ilişkilendirerek ve yapay zekanın bu alanlardaki etkilerini yakından takip ederek yapay zekaya dayalı olarak ortaya çıkan gelişmeleri analiz etmektir. Kitabın organizasyonu şu şekilde özetlenebilir:
“The Impact of Artificial Intelligence on Governance, Economics and Finance”ın Bölümleri:Bu kitap serisinin ilerleyen sayılarında bu hususların tartışmaya açılması ve yapay zekanın tüm yönleriyle incelenmesi yoluyla literatüre katkı sağlanması hedeflenmektedir.
Kaynakça
Akerkar, J. (2019). Artificial Intelligence for Business. Springer Brief Book Series. ISBN 978-3-319-97436-1. https://link.springer.com/bookseries/8860
Ashri R. (2020). The AI-Powered Workplace. How Artifitial Intelligence, Data, and Messaging Platforms are Defining the Future of Work. Apress, Berkeley, CA. ISBN 978-1-4842-5476-9.
Butler, T., & O’Brien, L. (2019). Understanding RegTech for digital regulatory compliance. In Disrupting Finance (pp. 85-102). Palgrave Pivot, Cham.
Marwala T. and Hurwitz E. (2017). Artificial Intelligence and Economic Theory: Skynet in the Market. Springer International Publishing AG. ISBN 978-3-319-66104-9 (eBook)
Marwala T. and Lagazio M. (2011). Militarized conflict modeling using computational intelligence. Springer, Heidelberg.
McKinsey Global Institute (2017). Artificial Intelligence. The Next Digital Frontier? Discussion Paper. (Access Date: 01.04.2020)
Müller, V. C. (2016) Risks of Artificial Intelligence. Edited by Vincent C. Müller University of Oxford, UK and American College of Thessaloniki/Anatolia College, Greece. International Standard Book Number-13: 978-1-4987-3483-7 (eBook). Taylor & Francis Group.
Porter, M. E. and Heppelmann, J. E. (2014). How Connected and Smart Products are Transforming Competition. Harvard Business Review. 92, (64-88).
Traiger, S. (2000). Making the right identification in the Turing test. Mind Mach 10(4):561
Çinli teknoloji şirketi Alibaba, yapay zeka alanındaki rekabete yeni bir boyut kazandırarak, en son sürümü… Devamı
13-15 Şubat 2025 tarihlerinde Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenecek World Artificial Intelligence Cannes Festival (WAICF), yapay zeka alanında dünyanın en… Devamı
Rekorlarla Dolu Bir Yıl – TRAI ile Daha İyi bir Geleceğe 2024 yılı, Türkiye Yapay… Devamı
2023 yılında Çin'in Hangzhou şehrinde kurulan ve kısa sürede tüm dikkatleri üzerine çeken yapay zeka… Devamı
Sizi “TRAI Yapay Zeka Hukuk ve Yargı Çalışma Grubu Webinarı”na katılmaya davet ediyoruz: Tarih: 12 Şubat 2025… Devamı
OpenAI, insan ömrünü 10 yıl uzatmayı hedefleyen bir girişim olan Retro Biosciences ile dikkat çekici… Devamı