Yapay Zeka ve İstihdam – Tartışmaların Başlangıcı

Yapay zeka bazılarımız tarafından yaşamımızı kökünden değiştirecek bir dönüşümün temel yapı taşı olarak tanımlanırken, bazılarımız tarafından korkutucu bir yenilik olarak görülüyor. Çok farklı görüşlerin olmasının en büyük sebeplerinden biri, yapay zekanın nasıl kullanıldığının ve etkisini anlamanın hepimiz için çok kolay olmaması diyebilirim. Fark etmesek de yapay zeka sosyal medyada bize önerilen içerikleri belirliyor veya hızlı şekilde kredimizin limitinin belirlenmesi ve onaylanmasını sağlıyor. Neredeyse her sektörde bir kullanım alanı olan bu teknoloji ile daha hızlı ve doğru kararlar verebiliyoruz.

Yapay zeka algoritmalarının kararlar konusundaki bizden daha iyi olmaları elbette işlerimizi de etkiliyor ve genellikle bizim yapay zeka konusundaki algımızı kötüleştiriyor. Sonuçta bizden daha iyi karar alma konusunda başarısı kanıtlanmış bir teknoloji ile nasıl yarışabiliriz? Fakat konu düşündüğümüz kadar basit değil. Çünkü herhangi bir iş aslında farklı görevlerin bir bütününden oluşuyor. Bu bütün içerisindeki görevlerden bazıları karar odaklıyken diğerleri sosyal yetkinliklerimizi kullanmayı, sonuçlarını öngöremediğimiz kreatif süreçlerde bulunmayı ya da farklı alanlardaki deneyimlerimizi birleştirip sonuçlar çıkarmamızı içeriyor.

Bizim kişisel görevlerimiz dışında yapay zekanın istihdama etkisi aynı zamanda ekonomilerin, sosyal devletlerdeki hakların, eşitsizliğin ve yeni fırsatlarında anahtarı. Bahsettiğim tüm etkileri toplayabilmek için sizlere 6 bölümlük bir yazı dizisi hazırladım. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. Bölümler şöyle:

  1. Tartışmaların Başlangıcı
  2. Ülke Bazlı Farklılıklar
  3. İşin Değişimi
  4. Eşitsizliğe Etki
  5. Senaryolardan Bugüne
  6. Türkiye’de Yapay Zeka ve İstihdam

 

Tartışmaların Başlangıcı

Modern ekonomilerde gerçekleşen dönüşümlerin birçoğunda en çok tartışılan konulardan biri her zaman istihdamdaki olası değişim olmuştur. İnsana, her değişim korkutucu geldiğinden, özellikle işimizi ve paralelinde kazancımızı etkileyecek değişimlere olumlu bakmakta zorlanıyoruz. Bugüne kadar genellikle kötümser senaryolar çizilmiş olsa da dönüşümler sonucunda ekonomilerde farklı iş kolları yaratıldı ve istihdam arttı. David Ricardo, 1819 yılında yayınlanan “The Works and Correspondence” adlı eserinde makineleşmenin yetkinliği düşük işlere olan ihtiyacı azaltacağını ve teknoloji bazlı bir işsizlik olacağını savunmuştu. Fakat geçen yüzyıllar sonrasında fabrikalardaki üretimin katlanarak büyümesi ve makinelerin insanlarla birlikte ürettiği üretim tesislerine baktığımızda tezinin gerçekleşmediğini görüyoruz. Yapay zekanın bugün gerçekleştirdiği dönüşümün sonucunda da benzer bir sonuç elde edileceğini beklesek de durum bu kadar basit değil. 

David Ricardo’nun “The Works and Correspondence” Eseri

Bu seride yapay zekanın istihdama etkisini farklı açılardan etkiliyor olacağız. Sanayi Devrimi’nden beri belirli ekonomiler dönüşümden daha fazla faydalanırken bazıları geri kaldı. Bunun yanında her yaşanan dönüşümde bazı ekonomiler zıplama yaparak çok büyük fayda etti. Konunun makroekonomik etkisinin yanında daha öncesinde kimsenin hayal etmediği işlerin yaratıldığı görüldü. Sanayi devrimiyle üretim sektöründeki işlerin yaratıldı. Dijital devrim ile yazılım ve sonrasında internet bazlı işler büyük önem kazandı. Günümüzde ise yapay zeka alanındaki istihdam açığının giderilmesi için birçok ülkede programlar yönetilmekte, üniversitelerde yapay zeka odaklı bölümler kurulmaktadır. Bunun yanında milyonlarca işin tanımında değişime ve belirli görevlerin otomatize edilmesine de şahit oluyoruz.

Dönüşümün İçindeyken Fark Etmek Zordur

Bugün geçmişe baktığımızda, belirli teknolojilerin dönüşümsel etkisini çok net ortaya koyabilmemize rağmen, dönüşüm yaşanırken ise bunu fark edebilmek oldukça zordur. Yapay zeka alanında da 1960’lardan beri yaşanan gelişmelere rağmen 2013 yılına gelene kadar, istihdamdaki etkisi üzerine çok konuşulmadı. Konuya ilgiyi bir anda artıran çalışma ise Carl Benedikt Frey ve Michael A. Osborne tarafından yayımlanan “The Future Of Employment: How Susceptible Are Jobs To Computerisation?” (“İstihdamın Geleceği: Meslekler Bilgisayarlaşmaya Ne Kadar Duyarlı?”) makalesi oldu. 

Makalede, 1589’da William Lee’nin buluşu olan örgü makinesinden itibaren istihdamın nasıl değiştiğini inceleyen araştırmacılar, o güne kadar yayınlanmış birçok çalışmaya atıf yaparak teknolojinin istihdama etkisini ortaya koydu. Sonrasında ise 21. Yüzyılda en büyük istihdam değişimine sebep olacağını düşündükleri yapay zeka teknolojilerinin mevcuttaki gelişmelerini derlediler. Bu gelişmeler içerisinde temel 2 alan bulunmaktadır: “Zihinsel Bazlı işler ve “Fiziksel Bazlı İşler”. Araştırmacılar, sağlık alanındaki teşhislerde, finans alanındaki karar alma mekanizmalarında ve iletişim için kullanılan sesli asistanları zihinsel bazlı işler altında değerlendirdi. Fiziksel bazlı işler içinse gelişen sensör teknolojileriyle birçok sektördeki kalite iyileştirme ve verimlilik örneklerine yer verdi. Aynı zamanda, robot teknolojilerindeki ucuzlamanın paralelinde yapay zeka çalışmalarının ulaşılabilirliğinin arttığını vurgulayan araştırmacılar, robotların sadece üretim tesislerinde değil, evlerde ve diğer yaşam alanlarındaki kullanım alanlarını da ortaya koydu.

Carl Benedikt Frey ve Michael A. Osborne

Çalışmanın sonunda, tüm bulguları değerlendiren bir ekonomik model geliştirildi. Modelin sonucunda ise Amerika’daki istihdamın yüzde 47 oranında azalma riski olduğu hesaplandı. Makale öncesinde de istihdam konusunda araştırmalar yapılmıştı. Bu araştırmalardaki istihdama etki özellikle yapay zekanın etkisini rakamsal bir değer olarak ortaya koymaya odaklıydı. Makalenin matematiksel bir model ile yapay zekanın toplam iş gücüne ihtiyaçtaki azalmayı hesaplaması büyük bir etki yarattı. Çalışma, akademik çevrelerdeki etkisinden sonra medyada da geniş yer buldu. 

Şirketler için büyük faydaları keşfedilmeye başlanmasına rağmen, yapay zekanın muhtemel olarak milyonlarca insanı etkileyebilecek olması, konuyla ilgili hem araştırmaları hem de ülkelerin bu konuda geliştireceği politikaların önemini artırdı. Bu durum yapay zeka ile ilgili stratejilerin sektör temsilcilerinin ve politikacıların gündeminde daha fazla yer almasını sağladı.

Bugün konuyla ilgili birçok araştırma yapılmaktadır. Ekonomilere odaklı araştırmalar sonucunda yapay zekanın istihdam üzerindeki etkisinin mevcut ekonomik yapılara göre değişim göstereceğini öngörebiliyoruz. Bunun yanında araştırmaların gösterdiği en büyük bulgulardan biriyse işlerin yok olmasından ziyade, yapay zekanın çalışanların görevlerinde değişimlere sebep olacağı yönünde. Bu değişim özellikle otomatize edilebilecek işlerin makinelere devredilip sosyal yetkinlikler gerektiren görevlerin ön plana çıkacağını gösteriyor. Araştırmaların diğer bir kısmı ise bu etkiler sonucunda gelir dağılımındaki olabilecek değişimleri kapsıyor. Dijital dönüşüm ile derinleşen gelir dağılımındaki eşitsizlik, yapay zeka ile yeni modellerin doğmasına sebep olabilir gözüküyor.

Foto: Oxford Üniversitesi- Amazon.com

TRAI

Recent Posts

96. TRAI Meet-Up’nda  Siber Güvenlik ve Yapay Zeka Konuşuldu

2017 yılından bu yana her ayın üçüncü çarşambası düzenlenen TRAI Meet-Up serisinin 96’ncısı, 20 Ağustos…

1 saat ago

Meta, AI Tabanlı Sesli Çevirileri Açtı

Meta, sosyal medya platformlarında içerik üreticilerin küresel kitlelere ulaşmasını kolaylaştıracak yeni bir özellik duyurdu. Bu…

1 gün ago

Gemini’dan Yapay Zeka Sohbetlerine “Hafıza ve Gizlilik” Ayarı

Google, AI destekli sohbet asistanı Gemini’ye kişisel bağlam (personal context) özelliği ekledi. Bu sayede kullanıcı…

6 gün ago

Perplexity AI, Google Chrome’u Satın Alma Teklifi Verdi

Perplexity AI, Google Chrome tarayıcısını 34,5 milyar dolara satın almak için bir teklif sundu. Bu…

1 hafta ago

OpenAI GPT-5’i Kullanıma Açtı

OpenAI, 7 Ağustos 2025'te GPT-5 modelini resmen tanıttı ve kullanıma sundu. Bu yeni model, önceki…

2 hafta ago

Fal.ai, 1.5 Milyar Dolar Değerlemeyle Unicorn Oldu

Türk girişimciler Burkay Gür ve Görkem Yurtseven tarafından kurulan Fal.ai, son yatırım turunda 125 milyon…

3 hafta ago