ABD’nin Yapay Zeka Yarışındaki Yeri

Amerika, yapay zeka konusunda öncül ülke olarak değerlendiriliyordu uzun yıllardır. Aynı zamanda da yapay zekâ teriminin ilk kez Amerika’da kullanım bulduğunu ve orada dile yerleştiğini söylemekte fayda var. John McCarthy’ nin Dartmouth kolejinde gerçekleştirdiği bir konferansın konularının adına yapay zekâ terimini eklemesiyle bu kalıp dilimize yavaş yavaş yerleşmeye başladı. McCarthy’ nin bu kalıbı bir araştırma alanı olarak çevresindekilere sunmasıyla da o, bir anlamda yapay zekanın mucidi ilan edildi.

Amerika’nın birçok sektörde gösterdiği gelişme ve rakibi ülkelere kıyasla gösterdiği başarılar, ne yazık ki yukarda bahsettiğimiz yapay zekâ sektöründe öncül olma olgusunu korumaya yetmiyor. Son yıllarda Çin, Kanada ve Fransa gibi ülkelerin yapay zekâ alanında yaptığı yatırımlar ve yatırımları sonucu elde ettikleri, Amerika’yı bu sektörde bir adım geride bırakmaya yetiyor.

ABD Başkanı Donald Trump gelecek için güvence olarak değerlendirilebilecek yapay zekâ alanındaki çalışmalarda Amerika’yı yeninden ait olduğu pozisyona çıkarmakta kararlı. Yeninden öncül bir Amerika görüntüsü çizmek için geçen hafta ,11 Şubat Pazartesi günü, rekabetçiliği arttırmayı hedefleyen bir kararname imzaladı.

Kararname’nin başında yapay zekanın Amerikan ekonomisinin büyümesinde çok büyük bir rol oynadığı bulunuyor. Aynı zamanda yapay zekâ Amerika’nın milli ve ekonomik güvenliğinin sağlanması, ülkede yaşam kalitesinin arttırılması için fırsatlar sunuyor.

Amerika’nın yapay zekâ alanında liderliğini korumak için teknoloji ve inovasyon alanlarında belli adımlar atması gerekiyor. Bu adımların ve alacağı kararların Amerika’nın ekonomisini, teknolojisini, güvenliğini, oradaki yaşamın gizliliğini tehdit etmemesi ve yabancı ülkelerle olan ilişkilerini zedelememesi bir öncelik olarak görülebilir.

Beyaz Saray’dan çıkan “Executive Order” da özetle yapay zekayla donatılmış sistemlerin günlük hayatın bir parçası olması ve daha da geliştirilmesi yönünde kararlar yer alıyor. Eğitime ve halkın bilinçli hale gelmesine de özellikle önem verildiği söylenebilir.

Bu bağlamda halka yapay zekâ odaklı uygulamalarda güven verilmesi ve desteğin sağlanması için raporların hazırlanması da uygun görülmüş.

Yapay zekanın, verilerin analizi temelinde geliştiği düşünülürse de bu yönde bir adımın kararnamede yer alması da kaçınılmaz hale geliyor. Verilerin değerlendirilmesi ve sınıflandırılması bakımından bu nedenle federal birimlerden beklenenler raporda ön plana çıkartılmış.

Rapor birçok anlamda Amerika’nın uluslararası süregelen yapay zekâ yarışında öncül pozisyonda kalmasına yönelik çabalar sergiliyor olsa da mevcut hükümetin politikaları nedeniyle rapor dışında bırakılan maddeler de bulunuyor.

Yapay zekaya özel ilgisi bulunan ve bu alanda yetenekli öğrenciler için oluşturulabilecek bir vize programı kararlar içinde yer almıyor. Oysa ki genç beyinlerden faydalanmak bu sektörde önemli bir yer edinebilmek için Amerika’nın avantajı haline gelebilir.

Çin’de 2017 yılında yapılan açıklamalar rekabetin boyutlarını gözler önüne seriyor. Çin 2030 yılına kadar dünyada birincil olarak kabul edilebilecek bir yapay zekâ merkezi haline gelmeyi hedefliyor.

Amerika’nın Çin ve öbür dünya ülkelerine kıyasla bir altın madeni olarak değerlendirilebilecek genç beyinleri üniversitelerinde barındırdığını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Ama ne yazık ki mevcut hükümetin yabancı politikasındaki kısıtlamalar nedeniyle dünyanın dört bir yanından Amerika’daki eğitimin kalitesi nedeniyle beyin göçü gerçekleştirme potansiyeli bulunan gençler, günümüzde Amerika tarafından sıcak bir şekilde karşılanmıyor.

Yapay zekâ alanında öncül ülke pozisyonuna gelebilmek için Amerika’nın gelecek günlerde eğitime ve bilinçlenmeye yabancı öğrencilere fırsat sağlama perspektifinden de bakması ülke içindeki vatandaşlar, uzmanlar ve eğitim fırsatı arayan gençler tarafından ümit edilenler arasında.

Kaynaklar:

https://www.technologyreview.com/s/612926/trump-will-sign-an-executive-order-to-put-america-first-in-artificial-intelligence/
https://www.wired.com/story/what-trumps-executive-order-on-ai-is-missing/